Devlet terörü olarak atom bombası - Vikipedi
İçeriğe atla
Ana menü
Gezinti
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İçindekiler
  • Rastgele madde
  • Seçkin içerik
  • Yakınımdakiler
Katılım
  • Deneme tahtası
  • Köy çeşmesi
  • Son değişiklikler
  • Dosya yükle
  • Topluluk portalı
  • Wikimedia dükkânı
  • Yardım
  • Özel sayfalar
Vikipedi Özgür Ansiklopedi
Ara
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç

İçindekiler

  • Giriş
  • 1 Görüşler
  • 2 Devlet terörü olarak yapılan değerlendirmeler
  • 3 Savaş sırasında olağan bir saldırı yönlü yapılan değerlendirmeler
  • 4 Diplomatik amaçlı bir saldırı olduğu yönündeki değerlendirmeler
  • 5 Etkileri
  • 6 İnsansızlaştırma
  • 7 Sovyetleri Korkutmak
  • 8 Kamuoyu
    • 8.1 Amerika Birleşik Devletleri
    • 8.2 Diğer Ülkelerde
  • 9 ABD Askeri ve Dış Politikasına Olumsuz Etki
  • 10 Atom Bombası Kurbanları Komisyonu (ABCC)
  • 11 Kaynakça
  • 12 Ayrıca bakınız

Devlet terörü olarak atom bombası

  • العربية
  • English
  • Español
  • فارسی
  • Français
  • Bahasa Indonesia
  • Português
  • Русский
  • Українська
Bağlantıları değiştir
  • Madde
  • Tartışma
  • Oku
  • Bekleyen değişiklikler
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Araçlar
Eylemler
  • Oku
  • Bekleyen değişiklikler
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Genel
  • Sayfaya bağlantılar
  • İlgili değişiklikler
  • Kalıcı bağlantı
  • Sayfa bilgisi
  • Bu sayfayı kaynak göster
  • Kısaltılmış URL'yi al
  • Karekodu indir
Yazdır/dışa aktar
  • Bir kitap oluştur
  • Basılmaya uygun görünüm
Diğer projelerde
  • Vikiveri ögesi
Görünüm
Kontrol Edilmiş
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sayfa sürüm durumu

Bu, bu sayfanın kontrol edilmiş bir sürümüdür

Bu kararlı sürümüdür; 5 Ağustos 2025 tarihinde kontrol edildi. 3 bekleyen değişiklik inceleme bekliyor.

DoğrulukGörüldü

Makale serilerinden
Terörizm
  • Tanımlamalar
  • Tarih
  • Eylemler
Amaca göre tipleri
  • Anarşist
  • Milliyetçi
  • Komünist
  • Muhafazakâr
  • Solcu
  • Sağcı
  • Milis hareketi
  • Dinî
    • Hristiyan
    • İslamcı
    • Yahudi
  • Ekolojik
  • Etnik
  • Narkotik
Taktikler
  • Hava korsanlığı
    • Türkiye listesi
  • İntihar saldırısı
  • Bioterörizm
  • Bombalı araç
  • Siber terörizm
  • Rehine
  • Okul saldırısı
  • Kaçırma
  • Korsan
Terör örgütleri
  • Terör örgütü olarak tanımlanmış örgütler listesi
Devlet terörü
  • Devlet terörü olarak atom bombası
  • Haydut devlet
  • Devlet destekli terörizm
Terörizmle savaş
  • Terörle mücadele
  • Terör sigortacılığı
  • g
  • t
  • d

Japonya'ya atılan atom bombalarının devlet terörü kapsamında değerlendirilmesi. Tarihçi ve akademisyenler için Hiroşima ve Nagazaki'nin atom bombalarıyla bombalanması öncelikli olarak ahlaki açıdan tartışılmaktadır. Nükleer silahların kullanılmasının haklı ve geçerli sebepleri olup olmadığı konusu önem taşır. Bu bombalamaların devlet terörü kapsamında değerlendirilmesini öneren tarihçiler bulunmaktadır. Bu şekilde yorumlayanlar terörün tanımı olan bir siyasi amacın gerçekleştirilmesi için sivillerin hedef seçilmesinin devlet tarafından uygulanmasını delil gösterirler. Yine tarihçilere göre atom bombalarının sivil hedeflere atılmasıyla beraber sivil hedeflere saldırmama tabusu ortadan kalkmış ve özellikle ABD tarafından standart bir uygulama olmuştur. Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan atom bombaları nükleer silahların savaşta ilk ve tek kullanışı olmuştur.

Görüşler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Atom bombası karşıtı bir Doğu Almanya pulunda Almanca olarak Barış için mücadele et yazmaktadır

Tarihçilerce genel olarak kabul gören bakış açısı, kullanılan atom bombalarının Japonya'yı yenmeyi amaçlayan ABD’nin topyekün askeri planın bir parçası olduğu ve bu sayede savaşı en kısa sürede bitirerek Japonya anakarasının silahlı kuvvetlerle işgali sırasında ortaya çıkacak asker, malzeme ve teçhizat kaybını en aza indirmek olduğudur. Nükleer silahların kullanılmasına dair süren fikir ayrılığı askeri hedefin gerçekleştirilmesi için bu silahların kullanımının ahlaki olup olmadığı ve gerekli olup olmadığı konusundadır. Özellikle son dönemde dillendirilen bir diğer bakış açısı da Japonya’nın zaten ABD ve müttefik ülkelerle barış antlaşması imzalamak üzere olduğu ve ABD’nin bölgede ve Avrupa’da artan Sovyetler Birliğinin nüfuz alanını daraltmak ve bu ülkeye uyarıcı bir mesaj iletmek için atom bombalarını kullandığı yönündedir.

Devlet terörü olarak yapılan değerlendirmeler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Hiroşima'nın atom bombası atıldıktan sonraki durumu

Terörizm kelimesinin bu olayda kullanılması aslında manevi olarak bir vurgu yapıp, ABD’nin maruz kaldığı terör saldırılarıyla ilişki kurmak çabasının ürünüdür. Uzmanlar tarafından atom bombası saldırılarının devlet terörü olarak tanımlanması durumu, siyasi bir hedefin gerçekleştirilmesi için sivil halkın hedef alındığı içindir. Los Alamos nükleer tesislerinde 10 ve 11 Mayıs 1945 tarihlerinde yapılan toplantılarda silahın psikolojik etkisinin yüksek olması ve uluslararası alanda silahın öneminin kavranması için geniş nüfusun bulunduğu Kyoto veya Hiroşima gibi kentler saldırı için hedef olarak gösterilmiştir. Frances Harbour’a göre amaç Japonya için ve tüm dünya siyaseti için sivil insanları terör içinde bırakmaktı. Tarihçi Howard Zinn’e göre eğer terörün anlamı belirli bir siyasi amaç için şiddetin ölçüsüz ve insanlar arasında ayrım yapmadan kullanılmasıysa, Hiroşima ve Nagazaki’de de durum aynen böyledir. Sosyolog Kai Erikson’a göre Hiroşima ve Nagazaki’ye düzenlenen saldırıların savaşla bir ilgisi bulunmamaktadır. Saldırıların amacı askeri hedeflerin yok edilmesi değildir, tersine bu hedeflerin seçilme nedeni yüksek sivil halk yoğunluğunun bu şehirlerde bulunmasıdır. Erikson daha sonra şöyle bir soru sormaktadır: “Çeyrek milyon insanı bir konudaki haklılığını göstermek için yok edebilecek bir halk nasıl bir ahlaki durum içindedir?” Michael Walzer ise saldırıların savaş terörü örneği olduğunu söyleyerek hükûmetin teslim olmaya zorlanması için çok sayıda masum sivillerin öldürülmesinin terör olduğunu ve Hiroşima'nın bunun klasik örneği olduğunu belirtir. Profesör Tony Coady de Hiroşima ve Nagazaki saldırılarını terör saldırıları olarak yorumlar. Princeton Üniversitesinde Profesör Richard Falk saldırıların devlet terörü olduğunu savunur. Kaddafi’yi terörist olarak damgalayan ABD hükümetlerinin Hiroşima ve Nagazaki’de terörizmin en iyi örneklerini verdiklerini söyler. Saldırıların gerekçeleri olan ABD askerlerinin Japonya’nın işgali sırasında çok kayıp verecekleri ana gerekçesi bile bölgedeki jeopolitik gelişmeler göz önüne alındığında geçersizleşmektedir. Manhattan projesine aktarılan muazzam kaynakların israf edilmediğinin gösterilme ihtiyacı öne çıkmış, zafere çok az kalmış bir durumda diplomasi yoluyla ulaşılabilecek bir ateşkes çabası reddedilmiştir. Bu yüzden saldırılar çok ölçüsüz bir şiddette gerçekleşmiş ve devlet terörü kapsamında değerlendirilmiştir.

Savaş sırasında olağan bir saldırı yönlü yapılan değerlendirmeler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Dresden Bombardımanından sonra yıkılan şehir ve ölüler

Burleigh Taylor Wilkins konuyla ilgili yazdığı eserde Hiroşima ve Nagazaki kentlerinin atom bombalarıyla bombalanmasının terörizm kapsamında değerlendirilmesinin bu tanımı çok zorlamak olacağını yazar. Savaşın gidişatını değiştirmek için yapılan bu saldırı terörizmden çok savaşla ilgili bir eylem olarak değerlendirilmektedir. Aynı bakış açısına göre Japonya topyekün savaş içerisinde olduğu için asker veya sivil hedeflerin farkı yoktur. Seçilen hedefler tamamen sivil hedefler olmayıp askeri önemi olan yerler olarak değerlendirilmektedir. Hiroşima 2.Ordu komutanlık merkezini barındırmakta ve şehrin savunması için 40.000 asker bulunmaktadır. Ayrıca şehir askeri fabrikalar için bir komuta ve yedek malzeme depolama merkezi yapısına sahiptir. Nagazaki şehrinin ise önemi çok yönlü savaş sanayi tesisinin bulunmasından ileri gelmektedir. 1963 yılında atom bombalarıyla saldırıya karşı Ryuichi Shimoda tarafından Japonya Devletine açılan davada Tokyo Mahkemesi nükleer silahların kullanılmasının yasallığına dair karar veremezken, saldırıların çok muazzam sonuçlara yol açtığından savaş esaslarıyla çeliştiğini belirtecektir. Kızıl Haç dergisinde Francisco Gomez imzalı yazıda ise şehirlere karşı yapılan “blitz” yani yakma (Örneğin Dresden Bombardımanı) stratejisinin insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilmesi hususunda savaş sırasında üzerinde uzlaşılan bir antlaşma veya esas bulunmadığının altı çizilmiştir. Atom bombalarıyla yapılan saldırıların insan hakları ihlali olduğu ve Roma Uluslararası Suç Mahkemesince bakılması talebi ise ABD'nin bu mahkemeyi tanımadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Konu ile ilgili açıklamayı Birleşmiş Milletler ABD elçisi John Bolton yapmıştır.

Diplomatik amaçlı bir saldırı olduğu yönündeki değerlendirmeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Önemli sayıda tarihçi ise atom bombalarının askeri ihtiyaçlardan çok diplomatik amaçlı kullanıldığını belirtmektedir. Bunlara göre atom bombaları başlamakta olan Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliğine gözdağı vermek için kullanılmıştır. Ayrıca Japon yazar Hasegawa'nın Racing the Enemy: Stalin, Truman, and the Surrender of Japan adlı eserinde II. Dünya Savaşının Almanya'nın teslim olmasından sonraki dönem Japonya'nın iç ve dış siyaseti üzerine derinlemesine araştırılma yapılmıştır. Kitaptaki değerlendirmeye göre Japonya, Sovyetler Birliği ile yapılan saldırmazlık antlaşmasına çok önem vermektedir. Bu yüzden özellikle ABD ile kayıtsız şartsız teslim antlaşmasının yerine Sovyetler Birliğinin de dahil olduğu bir barış antlaşması süreci için umut beslenmektedir. Sovyet Ordusu, Ağustos 1945'te ABD ve İngiltere ile daha önce Yalta Konferansında kararlaştırıldığı üzere Mançurya'daki Japon Kwantung Ordusuna saldırdığında bile Japon Genelkurmayı askerlerine Kızılorduya ateş açmama emri verecektir. Bu durumda yapılan değerlendirme özellikle Japon İmparatorunun ve hükûmetinin ateşkes peşinde olduğu ve atom bombalarının kullanılmaması durumunda bile Japonya'nın teslim olmaya hazırlandığı belirtilmektedir.

Etkileri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Siyaset bilimler Profesörü Michael Stohl ve araştırmacı George Lopez yaptıkları çalışmalarda devlet terörü uygulamalarının II. Dünya Savaşından ve özellikle atom bombalarından sonra planlı şekilde başladığını belirtirler. Dış politikada uygulanan devlet terörünün kitle imha silahlarının varlığı ve kullanılmasıyla ve bu kullanımın yasallaşmasıyla şekillendiği bildirilir. Yazarlar Almanya'nın Londra'yı bombalamasını ve ABD'nin atom bombalarını kullanmasını aynı şekilde değerlendirirler. Konuyla ilgili araştırma yapan tarihçiler II. Dünya Savaşından önce sivillere karşı saldırıların kabul edilemez bir tabu olduğunu ancak bu durumun savaştan sonra değiştiğini belirtirler. Binghamton Üniversitesi Sosyoloji ve Tarih profesörü olan Mark Selden'e göre; ABD'nin savaşlarında sivillere karşı ağır hava saldırısı kullanılmış, bu uygulamalar Cenevre Antlaşmasına açıkça karşı olmasına rağmen yoğunlukla kullanılmış ve 20.yüzyıldaki en kanlı terör saldırılarıdır. Selden'in yanı sıra Profesör Douglas Lackey de Japonya'ya yapılan hava saldırılarının daha sonra Kore Savaşında ve Vietnam saaşında olduğu gibi devlet terörü olduğunu savunmaktadırlar. Profesör Selden'e göre; atom bombalarının kullanımını izleyen yıllarda ABD Asya kıtasında şehirlerdeki ve kırsal alandaki sivillerin dokunulmazlığını Japonya saldırısı ile başlayarak Kuzey Kore, Hindiçini, Irak ve Afganistan saldırılarıyla çiğnenmiştir. Bunlar en ağır bombardımanlara maruz kalmış halklar olup, kullanılan konvansiyonal bombalar nükleer silahlardan çok daha fazla can almıştır.

İnsansızlaştırma

[değiştir | kaynağı değiştir]

Tarihçi James J. Weingartner, Amerikalıların Japon savaş ölülerine yaptığı zarar verme eylemleri ile atom bombalarının atılması arasında bir bağlantı olduğunu görmektedir.[1] Weingartner'a göre, her iki eylem de kısmen düşmanın insansızlaştırılmasının bir sonucuydu. "[Japonların geniş çapta alt-insan olarak görülmesi, yüz binlerce kişinin ölümüne neden olan kararlar için başka bir gerekçe oluşturan duygusal bir bağlam sağladı]."[2] Nagasaki'ye bomba atıldıktan iki gün sonra, Başkan Truman şu açıklamayı yapmıştı: "Görünüşe göre tek anladıkları dil, onları bombardımana tuttuğumuz dildir. Bir canavarla uğraşmak zorunda olduğunuzda, ona bir canavar gibi davranmanız gerekir. Bu çok üzücüdür ama yine de doğrudur."[3]

Sovyetleri Korkutmak

[değiştir | kaynağı değiştir]

2003 yılında, Güney Afrika'da Apartheid'e karşı çıkan Nelson Mandela, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları hakkında şu ifadeleri kullandı:[4]

57 yıl önce, Japonya her cephede geri çekilirken, onlar (ABD) Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atmaya karar verdi. Hâlâ bu bombaların etkilerinden acı çeken birçok masum insanı öldürdüler. Bu bombalar Japonlara karşı değil, Sovyetler Birliği'ne yönelikti. Şunu söylemek istediler: Bakın, sahip olduğumuz güç budur. Eğer yaptıklarımıza karşı çıkmaya cesaret ederseniz, başınıza gelecek olan budur. O kadar kibirliler ki Japonya'daki masum insanları öldürmeye karar verdiler ve bu insanlar hâlâ bunun acısını çekiyor.

Bu açıklama, Irak savaşı tartışılırken yapılmıştır.

Kamuoyu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Amerika Birleşik Devletleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Pew Research Center tarafından 2015 yılında yapılan bir ankete göre Amerikalıların %56'sı Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasını desteklerken, %34'ü buna karşı çıkmıştır.[5] Çalışma, katılımcıların jenerasyonlarının etkisini vurgulamış ve 65 yaş ve üzerindeki Amerikalılar arasında bombalamalara destek oranının %70, 18-29 yaş arasındaki kişilerde ise %47 olduğunu göstermiştir. Ankete göre, siyasi eğilimler de yanıtları etkilemiştir; Cumhuriyetçiler arasında destek oranı %74, Demokratlar arasında ise %52 olarak ölçülmüştür.[5] Etnik gruplar arasında da destek ve karşıtlık oranlarında farklar bulunmaktadır. CBS News tarafından yapılan bir ankete göre, beyaz Amerikalıların %49'u atom bombalarını desteklerken, beyaz olmayan Amerikalılar arasında bu oran yalnızca %24 olmuştur.[6]

Amerikalıların bombalamalara onayı, 1945'teki Gallup anketine göre %85 destek ve %10 karşıtlık ile önemli ölçüde düşmüştür.[7] Kırk beş yıl sonra, 1990'da Gallup tarafından yapılan bir ankette %53 destek ve %41 karşıtlık bulunmuştur.[7] 2005 yılında yapılan başka bir Gallup anketi, Pew Research Center'ın 2015 çalışmasını yansıtarak %57 destek ve %38 karşıtlık bulmuştur.[7] Pew Research Center ve Gallup'un anket verileri, son yarım yüzyılda bombalamalara verilen destek oranında keskin bir düşüş olduğunu gösterse de, Stanford siyasi bilimcileri, günümüzde benzer bir senaryonun yaşanması durumunda Amerikalı kamuoyunun nükleer güç kullanımına verdiği desteğin 1945'teki kadar yüksek olacağı hipotezlerini destekleyen araştırmalar yapmıştır.[8]

2017 yılında siyasi bilimciler Scott D. Sagan ve Benjamin A. Valentino tarafından yapılan bir çalışmada, katılımcılara 100.000 İranlı sivili öldüren bir atom bombası saldırısını mı yoksa 20.000 Amerikalı askerin ölümüyle sonuçlanacak bir işgali mi destekleyecekleri sorulmuştur. Sonuçlar, Amerikalıların %59'unun böyle bir durumda nükleer saldırıyı onaylayacağını göstermiştir.[9] Ancak, 2010 yılında yapılan bir Pew anketi, Amerikalıların %64'ünün Barack Obama'nın ABD'nin nükleer silah kullanmaktan kaçınacağına dair açıklamasını onayladığını göstermiştir.[10]

Diğer Ülkelerde

[değiştir | kaynağı değiştir]

2015 yılında yapılan bir ankete göre, Japonların %79'u bombalamaların haklı gösterilemeyeceğini söylerken, %14'ü haklı olduğunu belirtti.[11][12] 2016 yılında yapılan bir ankette, İngiliz katılımcıların %41'i bombalamaların yanlış bir karar olduğunu belirtirken, %28'i doğru bir karar olduğunu söyledi.[13][14]

Atom bombalarının ABD perspektifinden tartışılması genellikle askerlerin zararını azalttığı bakış açısıyla ele alınır. Stevens Institute of Technology'den nükleer tarihçi Alex Wellerstein, Japonya'nın işgal ettiği ülkelerin atom bombalamalarını desteklediğini, ancak Avrupalıların genellikle soğuk bir bakış açısına sahip olduğunu ifade eder. Avrupalılar, Amerikalıların çoğunluğunun Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasını haklı ve ahlaki olarak doğru gördüğü gerçeğinden etkilenir.[15]

Diplomatik olarak ABD ile çatışma halinde olan ülkelerde ise görüşler genellikle çok negatiftir. 1959 yılında Che Guevara, Hiroşima'yı ziyaret ettiğinde, "Siz Japonlar, ABD'nin size uyguladığı zulümlere hiç mi kızmıyorsunuz?" demiştir.[16] İran'ın dini lideri Ali Hamaney ise şu ifadeleri kullanmıştır: “Amerika Birleşik Devletleri, Ağustos 1945'te Hiroşima'ya bir atom bombası attı ve bir anda 100.000 kişiyi katletti. Bu tür bir hegemonik ordu, ABD'nin ahlaki açıdan iflas ettiğini, dinsiz ve ateist olduğunu açıkça göstermektedir."[17]

Güney Kore'de ise atom bombalamalarının bağımsızlığa yol açtığı şeklinde genel bir algı bulunmaktadır.[18] Ancak Kore, o dönemde bir Japon kolonisi olduğu için, birçok Koreli işçi olarak Japonya'ya göç etmiş veya savaş zamanı iş gücünde çalışmıştır. Bu nedenle, Japonya'da on binlerce Koreli atom bombası mağdurunun (hibakusha) bulunduğu tahmin edilmektedir.[19][20] Bu bağlamda, Koreli hibakusha hem Japonya'yı hem de ABD'yi eleştirmiştir. Atom bombalamalarına yönelik farklı tutumlar, Güney Koreliler ve Zainichi Koreliler arasında anlayışa engel teşkil etmiştir.[21]

ABD Askeri ve Dış Politikasına Olumsuz Etki

[değiştir | kaynağı değiştir]

Fransız yazar ve ekonomist Frédéric Saint Clair, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının Amerikan askeri stratejisine "başarılı bir deneyim" olarak kazındığını ve bunun ABD’nin "düşmanı zorla teslim almak" varsayımını yanlış şekilde benimseyerek daha sonraki savaşlarda —örneğin Vietnam Savaşı ve Irak Savaşı’nda— bu yaklaşımı uygulamasına yol açtığını, böylece uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti.[22]

6, 9 ve 10 Ağustos 1945 olayları, Amerikan militaristlerinin aklında tuttuğu —ve on yıllar boyunca canlı tuttuğu— tezi destekliyor. Ancak pek çok karşı örnek de var. 1961’deki Domuzlar Körfezi felaketi. 1955-1975 yılları arasında süren Vietnam Savaşı’nın büyük bir fiyaskoyla sonuçlanması. 11 Eylül 2001 olaylarının ardından başlatılan sonsuz Afganistan Savaşı. 2003’te başlayan Irak Savaşı’nın ABD’nin "zaferi" ve diktatörün düşmesine rağmen başarısızlığı —bölgedeki kaosu göz önüne alırsak—. Ve bu liste tam değil.

Modern Japonya tarihçisi ABD’li John Dower da ABD’nin Japonya işgalini ve atom bombası saldırılarını olumlu göstermesinin daha sonra olumsuz sonuçlara yol açtığını vurguladı. ABD’nin Japonya’yı işgal etmeden önce bile Japonya’nın teslim olabileceğini, yeter ki ABD imparatorun varlığını kabul etseydi —ki nihayetinde kabul ettiğini— savundu.[23]

Dower ayrıca Bush yönetimini, Japonya’yı Batı dışı bir bağlamda başarılı bir demokratikleşme örneği olarak sunmasından dolayı eleştirdi. Bu yaklaşımın, Japonya’daki işgal dönemiyle ilgili devam eden ve çoğunlukla tartışmalı olan iç tartışmaları görmezden geldiğini ve Japonya ile Irak arasındaki büyük farkları fark etmediğini belirtti. Buna rağmen yönetim, Japonya’yı model vaka olarak kullanmaya çalıştı.[24]

Dower, örnek olarak Japonya’nın zaten Meiji Restorasyonu sonrasında yürürlüğe giren Meiji Anayasası ve Taisho Demokrasisi gibi demokratik gelişmelerden geçtiğini; ayrıca coğrafi olarak bir ada ülkesi olmasının, paylaşılan kimlik tarihi ve din ya da etnik temelli derin toplumsal bölünmelerin görece yokluğunun önemli olduğunu vurguladı.[24]

Bu eğilim 2024 yılına kadar devam etti ve Lindsey Graham ABD’nin II. Dünya Savaşı’nın sonunda Japonya’ya iki atom bombası atmasından dolayı İsrail’in de Gazze Şeridi’nde her türlü bombayı kullanması gerektiğini savundu.[25] Hong Kong merkezli köşe yazarı Alex Lo, Amerikan yönetici elitinin İsrail’in soykırımını haklı çıkarmak için bir Amerikan savaş suçu ya da soykırımını diğerinin üzerine getirmekte olduğunu yazdı.[26] Tim Walberg ve Randy Fine da aynı görüşü paylaşıp benzer açıklamalarda bulundular.[27][28][29]

Atom Bombası Kurbanları Komisyonu (ABCC)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Atom Bombası Kurbanları Komisyonu, 1946 yılında Harry S. Truman'ın başkanlık emriyle kurulan bir komisyondur. Organizasyonun tek amacı, atom bombası mağdurları üzerinde araştırma yapmaktı çünkü "bir sonraki dünya savaşına kadar böyle bir fırsatın tekrar ele geçmeyeceğini" düşünüyorlardı.[30][31] Bu nedenle, bu kuruluş hibakusha'ların (atom bombası hayatta kalanları) sağlık durumlarını inceledi, ancak onları tedavi etmedi. Bu durum, hibakusha'lar tarafından insan vücudu üzerinde deney yapmakla suçlanarak eleştirildi.[32][33][34]

Atom Bombası Kurbanları Komisyonu ayrıca Nagasaki'nin Nishiyama bölgesine odaklandı. Bu bölge dağlık bir alanda yer alıyordu ve atom bombasının patlamasıyla doğrudan zarar görmemişti, ancak insan vücudu burada radyasyona maruz kalıyordu. Bu yüzden savaşın ardından yapılan sağlık anketleri halkı bilgilendirmeden gerçekleştirildi.[35] Başlangıçta bu bölge ABD ordusu tarafından incelendi, daha sonra bu görev ABCC'ye devredildi.

Nishiyama'daki halk, atom bombası saldırılarından birkaç ay sonra beyaz kan hücrelerinde ciddi bir artış gösterdi. Hayvanlarda tüm vücut radyasyona maruz kaldığında lösemi gelişebilir, bu yüzden insanların nasıl etkilendiği önemlidir. Ayrıca radyoaktif maddelerin ağız yoluyla alınması sonucu insanlarda osteosarkom tespit edilmiştir.[35][36]
Bu koşullar altında, atom bombası saldırılarından doğrudan etkilenmeyen Nishiyama bölgesindeki sakinler, radyasyonun kalıcı etkilerini incelemek için ideal bir grup oluşturuyordu.[35][36]

ABD, Japonya'nın bağımsızlığından sonra bile radyasyon araştırmalarını sürdürdü, ancak sonuçlar Nishiyama'daki halka hiçbir zaman iletilmedi.[37] Bu durum, halkın İkinci Dünya Savaşı sonrası tarım yapmaya devam etmesine neden oldu ve lösemi vakalarının sayısı arttı, ölümler meydana geldi.[37]

Atom bombası saldırılarından sonra Japon doktorlar, gerçek hasarları incelemek ve hibakusha'lara yardım etmek için araştırmalar yapmak istiyorlardı, ancak karargah, Japonların atom bombasının neden olduğu zararlar üzerinde araştırma yapmasına izin vermedi. Özellikle 1946'ya kadar olan dönemdeki sıkı düzenlemeler, radyasyondan dolayı daha fazla ölümle sonuçlandı.[38]

Bir Koreli hibakusha kadın iki ikiz bebek dünyaya getirdikten kısa bir süre sonra öldüğünde, ABCC'nin ölü bebeklerin bedenlerini geri almaya çalıştığı bazı durumlar olmuştur.[39] Hibakusha'lar rutin tıbbi kontrolleri reddettiklerinde, ABCC onları savaş suçları nedeniyle askeri mahkemeye çıkarmakla tehdit ediyordu. Ayrıca hibakusha'lar öldüğünde, ABCC evlerine giderek bedenlerini alıyor ve otopsi yapıyordu. En az 1.500 organın Washington D.C.'deki ABD Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü'ne gönderildiği düşünülmektedir.[40]

Kaynakça

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. Walker, J. Samuel (Nisan 2005). "Recent Literature on Truman's Atomic Bomb Decision: A Search for Middle Ground". Diplomatic History 29.sayısı içinde
  2. Harbour, Frances Vryling (1999). Thinking About International Ethics: Moral Theory And Cases From American Foreign Policy ISBN 0-8133-2847-0
  3. Wilkins, Burleigh Taylor. Terrorism and Collective Responsibility, Routledge ISBN 0-415-04152-X
  4. Selden, War and State Terrorism
  5. Frey, Robert S. (2004). The Genocidal Temptation: Auschwitz, Hiroshima, Rwanda and Beyond, University Press of America ISBN 0-7618-2743-9
  6. Dower, John (1995). "The Bombed: Hiroshima and Nagasaki in Japanese Memory", Diplomatic History 19.cilt içinde
  7. Allen, Thomas; Norman Polmar (1995). Code-Name Downfall. Simon & Schuster, ISBN 0-684-80406-9
  8. Falk, Richard. State Terror versus Humanitarian Law ISBN 978-0-7425-2391-3
  9. International Review of the Red Cross no 323, p. 347-363 The Law of Air Warfare (1998)
  10. Walker, J. Samuel (2005-April). "Recent Literature on Truman's Atomic Bomb Decision: A Search for Middle Ground". Diplomatic History 29.sayı içinde
  11. Hasegawa, Racing the Enemy: Stalin, Truman, and the Surrender of Japan, Harvard University Press 2006 ISBN 0-674-02241-6

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Hiroşima'ya atom bombası saldırısı
  • Atom bombası
  • Enola Gay
  • Dresden Bombardımanı
  • Tokyo Bombardımanı
  • The Blitz
  • II. Dünya Savaşı
  1. ^ Weingartner 1992.
  2. ^ Weingartner 1992, s. 67.
  3. ^ Weingartner 1992, s. 54.
  4. ^ "Nelson Mandela and the Bomb -Huffpost". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  5. ^ a b "70 years after Hiroshima, opinions have shifted on use of atomic bomb". Pew Research Center (İngilizce). 4 Ağustos 2015. 25 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2018. 
  6. ^ "CBS News poll: What do Americans think of the 1945 use of the atomic bomb?". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  7. ^ a b c Inc., Gallup. "Gallup Vault: Americans' Mindset After Hiroshima". Gallup.com (İngilizce). 6 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2018. 
  8. ^ University, Stanford (8 Ağustos 2017). "Americans weigh in on nuclear war | Stanford News". Stanford News (İngilizce). 16 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2018. 
  9. ^ Sagan, Scott D.; Valentino, Benjamin A. (10 Ağustos 2017). "Revisiting Hiroshima in Iran: What Americans Really Think about Using Nuclear Weapons and Killing Noncombatants". International Security (İngilizce). 42 (1): 41-79. doi:10.1162/ISEC_a_00284. ISSN 1531-4804. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi13 Aralık 2024. 
  10. ^ "Section 4: Foreign Policy". Pew Research Center for the People and the Press (İngilizce). 28 Nisan 2010. 21 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2018. 
  11. ^ "70 years after Hiroshima, opinions have shifted on use of atomic bomb - Nikkei Asia". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  12. ^ "Americans, Japanese: Mutual Respect 70 Years After the End of WWII". 13 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  13. ^ "Younger Americans 'inclined to say dropping the bomb on Japan was the wrong decision' YouGov poll". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  14. ^ "Revisiting Hiroshima in Iran: What Americans Really Think about Using Nuclear Weapons and Killing Noncombatants Scott D. Sagan, Benjamin A. Valentino". 14 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  15. ^ "How the Hiroshima bombing is taught around the world". 30 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  16. ^ "きみたち日本人は腹が立たないのか」チェ・ゲバラは、広島の原爆資料館で憤った。 "Don't you Japanese get angry?" Che Guevara raged at the Hiroshima Peace Memorial Museum". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  17. ^ "イラン最高指導者、「広島への原爆投下は覇権主義的な米軍の本質」 Iran's supreme leader, "The bombing of Hiroshima is the essence of the hegemonic U.S. military."". 24 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  18. ^ ""히로시마 원폭투하, 민간인 공격 금지 국제조약 위반" Hiroshima Atomic Bombing Violates International Treaty Prohibiting Attacks on Civilians". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  19. ^ "원폭국제민중법정① 1945년 美 원폭 투하…역사에서 지워진 조선인 10만 명 Atomic Bomb International People's Court① 1945 US atomic bombing...100,000 Koreans erased from history". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  20. ^ "埋もれた名前<6>朝鮮半島出身者 多数犠牲、解明には壁 Buried Names <6> Korean Peninsula Native: Many victims, barriers to clarification". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  21. ^ "「夢のよう」在日被爆者喜ばせた日韓首脳だが 避けられない歴史問題 Japan-Korea Summit Rejoices A-bomb Survivors in Japan, But Historical Issues Are Inevitable". 13 Aralık 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2024. 
  22. ^ "Hiroshima, Nagasaki : les Etats-Unis devraient-ils être jugés pour crime contre l'humanité ?". 12 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2025. 
  23. ^ John W. Dower, Cultures of War: Pearl Harbor / Hiroshima / 9-11 / Iraq (New York: W. W. Norton & Company, 2010), Chapter 10, "The Logic Behind the Atomic Bombings."
  24. ^ a b John W. Dower, Cultures of War: Pearl Harbor / Hiroshima / 9-11 / Iraq (New York: W. W. Norton & Company, 2010), Chapter 13, "The Occupations of Japan and Iraq."
  25. ^ Marquez, Alexandra (12 Mayıs 2024). "Sen. Lindsey Graham says Israel should do 'whatever' it has to while comparing the war in Gaza to Hiroshima and Nagasaki". NBC News. 22 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2024. 
  26. ^ "To nuke or to level Gaza? That is the question". 1 Haziran 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2025. 
  27. ^ Republican congressman suggests nuking Gaza
  28. ^ "Republican Congressman Says of Gaza: 'It Should Be Like Nagasaki and Hiroshima'". 4 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2025. 
  29. ^ ""Need to be defeated": GOP Rep. Fine says Gaza should be "nuked" in response to DC shooting". 23 Mayıs 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2025. 
  30. ^ "How a secretive agency discovered the A-bomb's effect". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  31. ^ "The Origins of 'Hibakusha' as a Scientific and Political Classification of the Survivor". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  32. ^ "How a Secretive U.S. Agency Discovered the A-Bomb's Effect on People". 17 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  33. ^ "For Whom does RERF Exist? -TSS Special Documentary for 75 Years Since the Atomic Bombing- TSS-TV Co., Ltd". 6 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  34. ^ [Radiation research foundation to apologize for studying but not treating hibakusha https://mainichi.jp/english/articles/20170617/p2a/00m/0na/016000c 11 Mayıs 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.]
  35. ^ a b c "The Hidden Truth of the Initial A-bomb Surveys (Part 1) NHK". 21 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  36. ^ a b "Recommendations for Continued Study of the Atomic Bomb Casualties", Papers of James V. Neel, M.D., Ph.D. Manuscript Collection No. 89 of the Houston Academy of Medicine, Texas Medical Center Library.
  37. ^ a b "The Hidden Truth of the Initial A-bomb Surveys (Part 2) NHK". 21 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  38. ^ NHK Special (2023). Atomic bomb initial investigation The hidden truth Shobo pp. 124–125. (原爆初動調査 隠された真実 (ハヤカワ新書) NHKスペシャル取材班 (著) pp. 124–125.) ISBN 978-4-153-40012-2
  39. ^ "Hibakusha: 2nd gen. Korean who met pope in Hiroshima vows to pass on A-bomb truth". 22 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2024. 
  40. ^ プロデュースされた〈被爆者〉たち 岩波書店 柴田 優呼 pp121-122 10 Aralık 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 9784000614580
"https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Devlet_terörü_olarak_atom_bombası&oldid=35765598" sayfasından alınmıştır
Kategoriler:
  • Hiroşima
  • Japonya'daki katliamlar
Gizli kategoriler:
  • ISBN sihirli bağlantısını kullanan sayfalar
  • Webarşiv şablonu wayback bağlantıları
  • Sayfa en son 05.25, 5 Ağustos 2025 tarihinde değiştirildi.
  • Metin Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş Lisansı altındadır ve ek koşullar uygulanabilir. Bu siteyi kullanarak Kullanım Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.
    Vikipedi® (ve Wikipedia®) kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Wikimedia Foundation, Inc. tescilli markasıdır.
  • Gizlilik politikası
  • Vikipedi hakkında
  • Sorumluluk reddi
  • Davranış Kuralları
  • Geliştiriciler
  • İstatistikler
  • Çerez politikası
  • Mobil görünüm
  • Wikimedia Foundation
  • Powered by MediaWiki
Devlet terörü olarak atom bombası
Konu ekle