Ayn Calut Muharebesi
| Ayn Calut Muharebesi | |||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Levant'ın Moğollar tarafından istilası | |||||||||
Her iki kuvvetin hareketlerini gösteren harita, sonunda Ayn Calut'ta buluşma | |||||||||
| |||||||||
| Taraflar | |||||||||
|
| |||||||||
| Komutanlar ve liderler | |||||||||
|
|
| ||||||||
| Çatışan birlikler | |||||||||
| Hafif süvari ve atlı okçular, ağır süvari, piyade | Moğol mızrakçıları ve atlı okçuları | ||||||||
| Güçler | |||||||||
| 15.000-20.000[5][2][6][7][8] | 10.000[9]-20.000[5][2][a][13] | ||||||||
| Kayıplar | |||||||||
| Yüksek[2] | Yüksek[2][14] | ||||||||
Ayn Calut Muharebesi[b] (Arapça: عين جالوت, Calut Pınarı), 3 Eylül 1260'ta Memlûk Ordusu ile İlhanlılar arasında, Celile Bölgesi'nin Ayn Calut mevkiinde yapılan muharebedir.
Arka plan
[değiştir | kaynağı değiştir]10 Şubat 1258'de Bağdat şehrini istila edip Halife Mustasım Billah'ı idam eden Hülagû'nun komutasındaki Moğol Orduları, Suriye'ye ilerlemişlerdir. Hülagû'den aldığı tehdit dolu mesajdan sonra Eyyûbi Sultanı Nasr Yusuf, tarihçi İbnü'l Adîm'i göndererek Memlûkler'den acil yardım talep etmiştir.[1] 12 Kasım 1259 günü Memlûkler arasında yapılan toplantıda, yaşının küçük olması sebebiyle Sultan Mansur Ali tahttan indirilerek yerine Seyfeddin Kutuz çıkartılmıştır. 1260 yılı başında Hülagu, Memlûk Sultanı Kutuz'un kendisine tâbi olması için bir elçilik heyeti göndermişti. Elçiler beraberinde Hülagu'dan tehdit dolu bir mektup da getirmişlerdi. Kutuz, tehdit dolu bu mektuptan hiçbir suretle etkilenmeyerek es-Salihiyye'de emirlerini toplayarak, onlarla durumu görüştü.[1] Bu sırada Kutuz, Akkâ'da bulunan haçlılarla anlaşma yapıp onların tarafsızlığını sağladı.[16][17][18][1] Alınan kararlara göre Moğollar'a itaat edilmeyip sonuna kadar mukâvemet edilecekti. Bu suretle Hülagu'nun göndermiş olduğu dört kişiden oluşan elçilik heyeti Kahire'de idam edilerek[5][2][18][19] Bab-ı Züveyla'ya asıldı.[20][21][22][23] 11 Ağustos 1259 yılında Moğol Büyük Han'ı Mengü, kardeşi Kubilay ile birlikte gittiği Çin'de savaşırken ölmüştü.[9] Bunun üzerine kardeşleri Kubilay ile Arık Boğa (Erik Boğa) arasında taht kavgaları başladı. Hülagu kardeşi Mengü Han'ın vefâtı ve Moğolistan'da çıkan iç karışıklık sebebiyle ordusunun büyük bir kısmıyla başkent Karakurum'a hareket etti.[9][24] Suriye'deki Moğol kuvvetlerinin komutanlığı ise Ketboğa Noyan'a bırakıldı.[5][24]
Savaş
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultan Kutuz 26 Temmuz 1260 tarihinde ordusuyla birlikte yola çıktı. Kutuz'dan önce Emîr Baybars el-Bundukdârî, Moğollar ile ilgili haber toplamak ve keşif yapmak üzere küçük bir askeri birliğin başında yola çıkmıştı. Emîr Baybars el-Bundukdârî Gazze yakınlarında bir yerde Moğol askerleriyle karşılaştı. Bunun üzerine Ketboğa'nın kardeşi olan Gazze'deki Moğol komutan Bayder, Ketboğa'ya bir mektup göndererek Müslümanların harekete geçmiş olduğunu bildirdi. Emîr Baybars el-Bundukdârî, çıkan çatışmaların ardından Bayder'i yenilgiye uğratmayı başardı.[25] Bu arada Müslümanların moral gücü artarak içlerindeki Moğol korkusu geçmiş oldu. Bunu gören Ketboğa, komutanlarını topladı ve görüşlerini almak istedi. Bazıları ona Hülâgû'nun dönmesini beklemeyi önerse de bazıları Moğol ordularının yenilmez ordular olduğunu ve Müslümanlarla savaşta geri durulmaması gerektiğini söyledi. Ketboğa da Müslümanlarla savaş seçeneğini tercih ederek yola çıktı.[26] Daha sonra Memlûk ordusu Sâlihiyye'ye geldi. Burada Sultan Kutuz, etrafa adamlar göndererek cihat çağrısı yaptı ve cihada katılmayanlara gerekirse zor kullanılmasını istedi.[18] Memlûk ordusu Sâlihiyye'de iken bazı Memlûk emirleri arasında tereddüt ve korku emareleri ortaya çıkmaya başladı. Emirler, Moğollar ile yapılacak bu savaşta hezimete uğramaları halinde Bağdat'ın başına gelenlerin Kahire'nin de başına gelebileceğini söyleyerek karşı koymanın manasız olduğunu iddia ediyorlardı. Bu nazik durum karşısında emirleri toplayan Kutuz, onlara hitaben: "Sizler bunca zamandır beytü'l-malın ekmeğini yiyor, cihat zamanında ise savaştan kaçıyorsunuz. Ben cihada gidiyorum. İsteyen benimle gelsin, istemeyen evine dönsün" anlamındaki tahrik ve teşvik edici konuşmayı yaptı. Bu etkili konuşmadan sonra Memlûk ordusu dağılmadan Moğollar üzerine yürüyüşe geçti.[17][27][1][18] Savaştan hemen önce Mısır'da Sultan ilan edilen Seyfeddin Kutuz kumandasındaki 20.000 kişilik bir orduyla, Hulagu'nun en seçkin kumandanlarından Ketboğa Noyan kumandasındaki çok sayıdaki Suriyeli savaşçılar, Ermeni ve Gürcülerle takviye edilmiş Moğol ordusunu[2] Filistin'de karşıladı. İki ordu 3 Ekim 1260 Cuma gününde, şafak vaktinde,[28][3]kılınan sabah namazının hemen ardından[27] Ayn Calut denilen mevkide karşılaştı. Baybars küçük bir birliğe komuta etmesine karşın Mısır'dan kaçtıktan sonra (Bkz. Baybars / Hükümdarlık öncesi yaşamı) sırasında bölgeyi ve araziyi iyi tanıdığından muharebenin stratejisini kendisi belirlemişti.[2] Baybars, vur/kaç taktikleriyle Moğol ordusunu birkaç saat oyaladıktan sonra sahte bir geri çekilmeyle Moğol kuvvetlerini Memlûk ordusunun büyük kısmının gizlendiği yüksek araziye çekmiştir.[29][2] Ketboğa ordusuna takip emri verince hazırlanmış tuzağa düşmüştür. Bunun üzerine Memlûk kuvvetleri her yandan şiddetli bir ok yağmuru ve süvari hücumuyla saldırmıştır. Bu zor duruma rağmen Moğollar hırsla dövüşüp Memlûk ordusunun sol kanadını püskürtmeyi başardılar.[30][31][2] Bunun üzerine Memlûklar Moğol atlarını korkutmak için Arapçada midfa olarak bilinen el toplarını ilk kez savaşta kullandılar ve Moğol ordusu bir karmaşanın içine düştü.[29][2][32] Ancak Moğol ordusu kendini topladı ve başarılı olacak iken Sultan Kutuz savaşa katıldı ve "Vah İslâm, vah İslâm!" diye bağırarak askerlerini İslâm'ı savunmaya teşvik etti.[30][29] Bu sayede savaş Memlûklerin lehine döndü ve yenilginin anlaşılması üzerine hayatta kalan Moğol askerleri Beysan'a doğru geri çekildi.[30][29] Ancak Memluk ordusu onları inatla takip edince durup yeniden savaştılar. Fakat onlar da sonuçta erimiştir.[30] Hülâgü'nün Ketboğa'ya gönderdiği 2.000 kişilik takviye kuvveti de mağlup edildi.[3] Moğol ordusunun hemen hemen tamamı imha edilmiştir. Bu muharebede öldürülen Moğol askerleri arasında Ketboğa Noyan da bulunmaktadır.[2] Bu arada çarpışmalar sürerken adı Cemaleddin Akkuş olan Memlük emirlerinden biri Moğol saflarının içine sızarak Ketboğa'ya ulaşmayı ve kendisini öldürmeyi başardı.[33] Ketboğa'nın ölümü Moğol ordusunun dağılmasındaki önemli olaylardandır. Memlûk kaynakları Ketboğa'nın cesedinin savaştan sonra savaş alanında bulunduğunu ve başının Kahire’ye gönderilerek şehir kapılarından birinin yanına asıldığını kaydeder.[2][23][3][31]
Savaşın sonrası ve sonuç
[değiştir | kaynağı değiştir]Savaştan sonra zafer haberleri Şam’a ulaştığında halk Şam şehir merkezinde büyük bir isyan başlattı. Ele geçirilen Moğol askerlerinin bir kısmı öldürülürken bir kısmı da esir alındı. Moğol askerlerinin bir kısmı ise kaçmayı başardı. Şam’da yaşanan olayların ana nedeni Moğolların, Aynicâlût’ta Ketboğa’nın yenilgiye uğramış olduğu haberini duyduklarında moral çöküntüsüne uğramış olmalarıydı. Bu arada savaştan sonra Suriye’deki Moğol valileri de kaçma yolunu seçti. Böylece Sultan Kutuz, Şam’ a girerek Suriye'nin bütün şehirlerinde yeniden güvenliği sağlamış oldu.[34]
Ramazan Bayramının ilk günü sultan Kutuz, Emîr Baybars el-Bundukdârî'yi ordusuyla birlikte kaçan Moğolların izini sürmek ve Suriye'deki diğer şehirleri Moğolların kalıntılarından temizlemek üzere gönderdi. Emîr Baybars el-Bundukdârî Humus'a vardığında Moğol karargahlarına baskın düzenleyerek imha etti. Ancak Moğollardan kaçan kaçtı. Moğolların elinde esir tutulan Müslüman tutsakların serbest bırakılmasından sonra kaçanların peşine düştü. Onların çoğunu öldürdükten sonra kalanları esir aldı. Ancak çok azı kaçabildi. Emîr Baybars el-Bundukdârî daha sonra ordusuyla Halep'e yöneldi. Buradaki Moğollar da kaçmayı seçti. Böylece Suriye sadece birkaç hafta içerisinde Moğollardan tamamen temizlenmiş oldu.[34]
Ondan sonra sultan Kutuz Suriye ve Mısır'ın kendi liderliğinde ve tek bir devlet halinde birleşmiş olduğunu ilan etti. Bütün Mısır, Suriye ve Filistin şehirlerindeki minberlerde Kutuz adına hutbe okundu. Sultan Kutuz daha sonra valilikleri Müslüman emirlere dağıtmaya başladı. Buna bağlı olarak Eyyubî emirleri de eski görevlerine geri getirdi. Bu şekilde Suriye'de herhangi bir kargaşa yaşanmamasını sağlamaya çalıştı. Humus'a Eşref el-Eyyubî'yi görevlendiren sultan Kutuz, Halep'e Bedreddin Lulu'nun oğlu Alaeddin'i, Hama'ya da Emîr Mansur'u gönderdi. Moğol komutanı Ketboğa'yı öldüren Memlük emiri Cemaleddin Akkuş'u ise Filistin sahilleri ve Gazze'ye tayin etti. Şam'a da Alemeddin Sencer el-Halebî'yi görevlendirdi.[34]
Savaştan sonra Sultan Kutuz Mısır'a hareket etti. Dönüşte, Aynicâlût Savaşı'nda büyük yararlıklar gösteren ve kendisine söz verdiği halde Halep naipliğine tayin etmediği kumandanı Emîr Baybars el-Bundukdârî tarafından Sâlihiye yakınlarında öldürüldü.[34]
Moğollar şayet bu savaşta gâlip gelselerdi Mısır'a kadar ilerleyecekler, Irak'taki faaliyetleri gibi burada da aynı fiilleri işleyecekler, Mısır'a yerleşmeseler bile Irak'ta yerleştikleri gibi Suriye'ye de yerleşeceklerdi. Ayn-ı Câlût zaferi sadece Mısır'ı değil aynı zamanda Suriye'yi de Moğol hakimiyetinden kurtardı.[35] Cengiz Han'ın cihangirliği ve dünya hâkimiyeti fikrinden yola çıkarak önlerinde hiçbir gücün duramayacağını zanneden İlhanlılar, Memlûkler sayesinde durdurulmuş ve onlardan yedikleri ağır darbeler sonucunda yavaş yavaş yıkılmaya sürüklenmişlerdir. Memlûkler'in İlhanlılar karşısında elde ettikleri başarılar ve buna bağlı olarak İslâm alemindeki itibârlarının artması Osmanlı Devleti'nin yükselişine kadar bölgedeki en önemli siyasi güç olmalarına sebep olmuştur.[36]
Galeri
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]Not listesi
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Cowley, her iki tarafın da 20.000 askerle eşit güçte olduğunu belirtir.[10] Cline ise “Kısacası, Ayn Calut’ta karşılaşacak ordular muhtemelen yaklaşık olarak aynı büyüklükteydi; her birinde on ila yirmi bin arasında asker bulunuyordu.” der.[11] Ancak Hrbek, “Ayn Calut’taki Moğol kuvveti sadece bir müfrezeydi ve Memlûk ordusu tarafından büyük ölçüde sayıca aşılmıştı.” ifadesini kullanır.[12]
- ^ Savaş alanı Filistin'de Nablus ve Beysan arasında yer alan, Ayn Calut adı verilen küçük bir kasabadır. Bu yer adını Davud'la giriştiği savaşı kaybeden Câlût'tan almaktadır.[1][2][15]
Alıntılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e f Aynicâlût Savaşı (TDV İslâm Ansiklopedisi). 4. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. 1991. ss. 275-276.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n "Encyclopaedia Britannica - Battle of Ain Jalut". 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2019.
- ^ a b c d Levanoni 2023, s. 393.
- ^ "Battle of Ain Jalut (1260) | Description & Significance | Britannica". www.britannica.com (İngilizce). 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2025.
- ^ a b c d Overy 2014, s. 144.
- ^ Nicolle 1990, s. 116.
- ^ Waterson 2007, s. 75.
- ^ John, Simon A.; Morton, Nicholas Edward; France, John (2014). Crusading and warfare in the Middle Ages: realities and representations essays in honour of John France. Crusades. Farnham, Surrey: Ashgate Publishing Limited. ISBN 978-1-4094-6103-6.
- ^ a b c Özcan 2020, s. 34.
- ^ Cowley & Parker 1996, s. 44.
- ^ Cline 2002, s. 145.
- ^ Hrbek 1977, s. 43.
- ^ Smith Jr. 1984, s. 310.
- ^ Amitai-Preiss 1995, s. 43.
- ^ Özcan 2020, s. 36.
- ^ Berriah 2021, s. 68.
- ^ a b Özcan 2020, s. 35.
- ^ a b c d Arslantaş 2003, s. 785.
- ^ Özcan 2020, s. 33.
- ^ Ali 2022, s. 296.
- ^ Sağlam 2018, s. 87.
- ^ Man 2006, ss. 74–87.
- ^ a b Timeframe AD 1200-1300: The Mongol Conquests. Time-Life Books. 1989. s. 65. ISBN 978-0-8094-6437-1.
- ^ a b Arslantaş 2003, s. 784.
- ^ Ali 2022, s. 298.
- ^ Ali 2022, s. 299.
- ^ a b Ali 2022, s. 295.
- ^ Arslantaş 2003, s. 786.
- ^ a b c d Overy 2014, s. 145.
- ^ a b c d Tschanz 2007.
- ^ a b Arslantaş 2003, s. 787.
- ^ Özcan 2020, s. 38.
- ^ Ali 2022, s. 302.
- ^ a b c d Ali 2022, ss. 302-303.
- ^ Ziyâde 2003, s. 154.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2020.
Kaynaklar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Arslantaş, Yüksel (2003). "Memlûk-Moğol Mücadelesi ve Orta Doğu Tarihine Etkileri". 67 (250). doi:10.37879/belleten.2003.781.
- Levanoni, Amalia (2023). "Ayn Câlût Savaşı: Memlûk Tarih Anlatılarında Paradigmatik Bir Tarihsel Olay". 5 (9). doi:10.53718/gttad.1198405.
- Ali, Hüseyin (2022). "Moğolları Durduran Savaş: Aynicâlût Savaşı". 6 (2). doi:10.52115/apjir.1146832.
- Cowley, Robert; Parker, Geoffrey (1996). The Reader's Companion to Military History. Houghton Mifflin. ISBN 978-0-395-66969-3.
- Özcan, Muhammed Emin (2019-2020). "Moğol Fırtınasını Dindiren Muharebe: Ayn Calut Muharebesi". Araf Cağaloğlu Anadolu Lisesi Tarih Dergisi, 2.
- Amitai-Preiss, Reuven (1995). Mongols and Mamluks: The Mamluk-Ilkhanid War, 1260–1281. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-46226-6.
- Tschanz, David W. (2007). "History's Hinge: 'Ain Jalut". Saudi Aramco World. 18 Temmuz 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2025.
- Overy, R. J. (2014). A History of War in 100 Battles. Londra: William Collins. ISBN 978-0-00-745052-7.
- Berriah, Mehdi (2021). "ʿAyn Ǧālūt (658/1260). Re-evaluating a So-called Decisive Battle". Annales Islamologiques. 12 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2025.(Makalede her ne kadar 63-88 sayfaları vardır dese de sayfa sayısı açıkça belirtilmediği için her paragrafın solunda yazan sayıya göre dipnotta o sayı sayfa yerine yazılmıştır.)
- Sağlam, Ahmet (Nisan 2018). Memlûk-İlhanlı Diplomatik İlişkileri (PDF). Belleten. 82. Ankara: Türk Tarih Kurumu. ISSN 0041-4255.
- Ziyâde, Nikola (2003). "Ayn-ı Calut'ta Moğolların Yenilgisi Arap Medeniyetini Kurtardı" (PDF). 3 (11).
- Hrbek, Ivan; ve diğerleri. (The Cambridge History of Africa) (1977). "Egypt, Nubia and the eastern deserts". c. 1050 - c. 1600. III. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 978-1-139-05457-7.
- Man, John (2006). Kublai Khan: From Xanadu to Superpower. Londra: Bantam. ISBN 978-0-553-81718-8.
- Nicolle, David (1990). The Mongol Warlords: Genghis Khan, Kublai Khan, Hülägü, Tamerlane. Pole: Firebird books. ISBN 978-1-860-19407-8.
- Smith Jr., John Masson (1984). "Mongol Armies And Indian Campaigns". Berkeley: University of California. 21 Temmuz 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Waterson, James (2007). The Knights of Islam: The Wars of the Mamluks. Londra: Greenhill Books. ISBN 978-1-85367-734-2.
- Cline, Eric H. (2002). The Battles of Armageddon: Megiddo and the Jezreel Valley from the Bronze Age to the Nuclear Age. Ann Arbor: University of Michigan Press. ISBN 978-0-472-06739-8.
- Moğol İmparatorluğu'nun muharebeleri
- Memlûk Devleti'nin muharebeleri
- 1260'larda çatışmalar
- Gürcü Krallığı'nın muharebeleri
- Kilikya Ermeni Krallığı'nın muharebeleri
- 13. yüzyılda Memlûk Devleti
- 1260'larda Asya
- 1260'larda Avrupa
- 13. yüzyılda Gürcü Krallığı
- 13. yüzyılda Moğol İmparatorluğu
- İlhanlılar'ın muharebeleri